21 Aralık 2011 Çarşamba

siyah

   Ölümle hayat arasındaki çizgi belirsizmiş daha yeni anlıyorum bunu..bana biri öğretti..acıtarak karanlığa sawurarak,rüzgarı sert hissettirerek..öğretmesini istemediğim biri, gitmesini istemediğim biri..ve gitti..
          Nekadar aynı..doğum,büyüme ve ölüm..3aşama..herkes için aynı ilerleyen bilinen süreç..gözyaşlarımızın tatları aynı hepimizin..hayat aynı ilerleyen bişey.her nefes her adımla ilerlediğin bildiğin yol,sonunu bildiğin..buna çizdiklerin,eskizlerin, yazdıkların, söylediklerin,anıların,yolda kendine kattığın rotan ve biriktirdiğin insanların..bunlar aynılığa kattığın farkların, ilk iki aşama içinde olan..doğum beyaz,büyüme renklidir.ölümse geride bıraktıklarındır..
          Biriktirilen insan olup geride kalan olmak zordur..hiç biyere sığmamak ağlamak,içten gülmeyi unutmak,düşünmek,gideni heran düşünmek..zor hepsi..nefes almak..insanların seslerini duymamak için kendine oynadığın oyundur geri de kalmak..maskeni takmak gündüzleri gülmeye çabalamak,adapteye zorlamak,içten olmayan gülmeler ve boş uğraşlar..kulaklarını kapatmak yerine insanları susturmaya çalışmaktır geri de kalmak..nezaman uyanıcam kaçgündür uyuyorum kabus neden bitmiyo diye sormaktır geride kalan olmak..kabul etmemektir,edememek..kaçmak..kaçamayacağını bilerek kaçma çabası..yalan..uyandığın her sabahı yalanlamaktır..okuyacağını düşünerek sayfalarca yazmak,duyacağını düşünerek sesin kısılana kadar kendini duyurma çabasıdır..
          En kötüsü özlemektir..kabul etmediğin için özlememek ve o olumsuzluk ekinin her wurgusunda daha da fazla özlemektir.en içindedir söndürmeye çalıştığın ateşindir özlemek..her çabanda daha da alevlenir için.zamanla söner derler ama bilmezler cılızda olsa biyerlerde kalır ara ara artar gene cılızlaşır..ama kalır..
          Doğmak ve büyümek senindir.ölmek..işte o sana ait olmayan bişey..tanımlayamadığım,asla tanımlayamayacağımdır ölüm..başlangıç ya da bitiş..var olma ya da yok olma..tanımlanamaz hissedilir ve siyahtır..
Siyahın yakışmadığına itafen..
Devamı Oku: Blogger ‘Facebook Beğen Butonu’ Eklemek

9 Kasım 2011 Çarşamba

çoçuk gibi

          Çocuk gibi.. gece yatarken ışıkları kapatmaz..korkak.. gölgeleri benzetir birşeylere, hayal dünyasından ürker birazda.. ona verilmiş en kıymetli hazinenin farkında olmadan ışıklarını kapatmaz uyurken..müziğini en yüksek sesle dinler.. konuşmak istediklerini unutmak,sözcüklerini cebinde biriktirmek için..korkak..
          Kararsızdır her gece her defasında uykuyla rüya arasındayken..yıldızları izlemek için yatağı cam kenarındadır ama odasındaki aydınlık net görmesini engeller yıldızlarını..ay ı görür bulutlar yoksa önünde.. Kararsız kalır..korkaklıkla cesaret arasında, yıldızlarla ay arasında..görmek istediğiyle razı olmak zorunda kaldığı arasında..konuşmakla susmak arasında..hayatla ölüm arasında..
          Korktuklarımız bizi ölüme yaklaştırır.. Yapamadıklarımız..söyleyemediklerimiz.. canlı mezarlıklarımız..şimdiyi geçmişle ve gelecekle öldürüp gömdüğümüz..herkesin kendine seçtiği en sevdiği renkten kırmayan acıtmayan canlı mezarlıkları..mor mavi kırmızı...hangisiyse  renginiz sığındığınız ışığınız korkaklığınız..
          Sustukça siz fısıldar ölüm içinize..cılızsa sesiniz müziğiniz bastırır fısıltınızı.. yapamadıklarınız kemirir içinizi..yaptıklarınız istemediklerinizse geçmiş derinleşir renginizle..görmek istedikleriniz, yanınızda olmasını istedikleriniz uzaklaşır ışığınızla..
          Çocuk gibi..gözleri dolar yapamadıklarıyla, söyleyemedikleriyle..hırçınlaşır ağlar denizlerdeki fırtınalar gibi onun olmayınca istedikleri.. gemilerini bekleyen iskele gibidir içi.. umutları biriktirdikleri..
          Kapat ışılarını..kapat müziğini..sadece izle yıldızını..mezarını öldür..sözcüklerini haykır gecene, karanlığına..en sevdiğin rengini seç onun için..gözlerini kapat sadece..hayal kur..en büyük hazineni al yanına..susma..ağlama.. hayal kur..korkma..senin olsa da, olmasa da, senin  olmasını istediğin şeyi daha fazla iste..çocuk gibi..
Devamı Oku: Blogger ‘Facebook Beğen Butonu’ Eklemek

12 Ekim 2011 Çarşamba

korku-luk

                Onu kim oraya koydu??o kimdi asıl olan??korkuluğum..korkum..korkaklığım..korku...o hangisi olmayı tercih etmişti? Kimdi? Nezaman gelmişti? Nezman neden gitmişti? Gitmemiş miydi? Şimdi neredeydi?
                Adımı duyuyor gibiyim dudaklarında..ona yer var mıydı kelimelerinde, bilemiyorum..sadece bir fısıltı ya da sadece yanılsama..bilmekte istemiyor olabilirim..
               İçimde..herkesteki gibi..her kimse, her neyse..dikilmiş bir korkuluk gibi..bilinende tamamen farklı..neyi kovmakta??hayatımdaki kargalarımı..sanmam..kalamazdı, dikilemezdi ozaman bu kadar basitse görevi..
                Korkularımdan koruyan korkuluğum..en çokta kendisinden benim korktuğum..nasıl seni korkutan seni korur ki?? Peki kendisinden?? Ondandır ondan uzak kalmam.ona soru sormamam..kendi kendime onu görewe mi getirmiştim yoksa o mu geldi farkında olmadan oraya..farkında değil,haberi bile yoktur..göndermişim,gitmiş zaten.soru sorulmadan soru sormadan..hala nasıl orda kalabildi peki?gitmesine rağmen..yoksa kalmış mıydı??
               Cesaret bulup konussam..konussam susardı,gözlerine baksam kaçırırdı,dokunsam yok olurdu..peki koklasam..?? korkularımı ozman alıp götürebilirdi sanki.. kokladım korkuluğumu.. en güzel,tanıdık koku duyduğum..
                Uyandım..sadece rüyaymış..günaydın..eski bir rüyayı görmek güzeldi..
                Yarın uyumam belki..ya da uyurum..aynı rüyaya uyanmak için..iyi gece..
Devamı Oku: Blogger ‘Facebook Beğen Butonu’ Eklemek

18 Ağustos 2011 Perşembe

bakış açısı

              Garip gelicek sanırım kulağa ama ben denizlere,okyanuslara,yağmurlara,gemilere aşık biriyim..çoğu insanların bunlara ayrı ayrı tutkularından biraz farklı,belki biraz daha fazla..ben hepsinin ayrı ayrı ta kendisiyim..
              O günün bana verdiği hediyeyle birlikteydik..tam sewdiğim hawa..yağmur yawasça yagıyorken hava birazcık üşümüş..hmm rüzgar..okadar tatlı tatlı esiyoki..hmmm toprak kokusu dört yanımda en güzel kokulardandır benim için..ve deniz..en güzel rengiyle..gri..Pek çok insan sewmez arada kalmışlığıyla solgunluguyla suçlar onu..kendisini görür onda belkide..arada kalmışlığı..aşkla aşksızlık arasında..nefretle özlem arasında..dostlukla düşmanlık arasında..kalmakla gitmek arasında..griyi sewerim ben..(insanların sewmediklerinde sewdiğim noktaları bulurum)ben daha farklı düşünürüm hep griyi..gizlidir benim için bilemem onu belkide ondandır bendeki farkı diğer renklerden..
            Gri denizimdir bazen..kimi zaman durgun,bazense dalgalı hırçınlaşıp rüzgarla..bazen gariptir deniz yagmurla inatlaşırken çoşar, bazende tam tersi..sessizce üzerindeki küçük çemberlere izin werir..izler ölece yağmuru..yağmur insanlar gibidir..bazen sadece ıslanırsınız bu hoşgeldin deme yöntemidir..bazen hırçınlaşırsınz,korunursunuz yağmurdan.. hangi sulardan geldin yagıyorsun benim denizime diye. ya da tanıdıklık vardır yağmurda ondandır bu iki tepkiden seçtiğiniz tepkiniz..bilirsiniz yağan yağmur hem gelendir hemde giden.. bakış açısı..
            Denizlerde gezerim..amacım biyere gitmek midir bir limana ugrar mıyım sormadan bilmeden ilerlerim..bazen benim için eser rüzgar bazense bana düşmandır..rüzgar hayattır..bikaç oyunu vardır mutlaka..sense onu anlamalı mısın yoksa sawasmalı mısın bilmiorum, aynı bir kaptan gibi ya da bir gemi..korkmadan açıklara uzanmalı limanlarda kalmamalısın.batmaktan korkmak limana mahkumiyet getirir..ben korkmam..
            Bazense dalgalarında yalpalarım insanların.çok etkilenirim.. dewrilmekten bazen çok zor kurtulurum..cesurumdur rüzgara karşı hırçın denizlere karşı..beni batırmaya çalışan denizlerden,rüzgarlardan,yağmurlardan geçtim herkes gibi..belki daha da zorlularından da geçmem gerekecek..bazen masal gibi olur geçmek istemeyip kalır,kendi denizime sularını karıştırırm..bilemiyorum..bildiğim tek şey okyanuslara,denizlere karşı tutkum..
            Rüzgar beni nereye sürüklerse..bazen sığ sularda yüzersin bazende okyanuslarda..ama limanın olmasın..keşfet..denizleri sevmekten usanma ne olursa olsun..rüzgarı yanına al seninle hissedilsin..yağmur damlaları.. yağmur güzeldir bırak yağsın..belki denizden buharlaşıp tekrar daha güçlü yağmak isterler o denize..yağmur yağar dönebilmek için..bazen gidersin dönebilmek için..bazende gidersin sadece gitmek için..denizden daha fazla damlalar alıp başkalarına yağmak için..
           Her insan gemidir,denizdir ve de yağmur..bakış açısı..=)
Devamı Oku: Blogger ‘Facebook Beğen Butonu’ Eklemek

7 Ağustos 2011 Pazar

yalan masallar

Sigara dumanı kadardı gülümsemen
İçerken hatırladım gülümsemeni kaybolusunu izledim dumanda..
Gökyüzünde dağılırdı güzel hayallerinle sözlerin güneşe karışırdı
Birden hatırladım işte,saçma belki..
Bende kalmış gibi gözlerin,gözlerime bakınca nedendir onları gördüm
Bir nefes aldım tüm damarlarım hissetti kokundu bu duyulan
Uyurken duyduklarım senin sesinden masallardı,büyümedim..
Şarabımı yudumlarken ellerini hissettim kadeh sıcaktı onlar gibi..
Geceye dalınca en sewdiğim şarkıyla seni gördüm sandım silüetler arasında
Bakıyordun özür dilercesine içten gülümsemenle gözlerin ve sözlerinle
Uzanmak istedim..vazgeçtim..
Güzel hayallerin çirkinleşmişti,kime anlattıysan onları
Sözlerin yalanlaşmıştı duyunca dudaklarından dökülen masalları farkettim..
Gözlerin gözlerime bakınca gördüklerim değilmiş değişmişler belki..
Kokunu değiştirmişsin ya da ben hiç duyamamışım kokunu aslında, ayırt edemedim diğerlerinden
Bilirsin güçlüdür en sewdiğim sezilerimdendir,garip belki..
Ellerin soğuktu kalbin kadar en az belki benim ellerim daha soguktu hep ondan öle sanmıştım sıcaklığını..
Ve gülümsemen..hiç değişmemiş işte o.hala duman kadardı..
Gözlerimi kapatıp açınca yok olduğunu gördüm..
Hiç olmamış hayaletmişsin gibi..
Bir katilin dudaklarından dökülen tek bir cümle bırakmışsın arkanda kaybolurken
‘seni seviyorum’
Ama bazı katiller gibi ellerinle öldürmüşsün kendini fısıldadığın benim adımda olsa da...

Adımı fısıldayan sen misin??Katilin agzındaki o ad bana mı ait??Sana adımı ben mi sölemiştim..Senin adın neydi??Bana adını sölemiş miydin??
Devamı Oku: Blogger ‘Facebook Beğen Butonu’ Eklemek

25 Haziran 2011 Cumartesi

insanların sığ suları

            Farklıydı diğerlerinden onca kalabalıktan seziliyordu farkı.her insan farklıydı her insan eşsizdi ama o..o daha bir farklıydı.. sanki bakması bakmak değil,kelimelerini anlamak zorlu,gözyaşlarının  tuzu acıtıcı,gülmeleri güneşten daha yakıcı daha içten daha sıcaktı..öyle bir havası vardı ki dokunsan yok olurdu,anlamaya çalışsan imkansız,davranışlarına ket wursan daha bir durdurulmazdı..o tekti,bitaneydi işte..herkesten daha farklı..
          Ses tonu etkileyeci bir şarkıdan farksızdı..milyonlarca kez bıkmadan dinleyebileceğin ama sürekli sözleri değişen aynı melodiye sahip tek bir şarkı..her insanın dinlemek için çabalayıp lanet radyoda sonuna yetişebildiği, bazılarının ise efsane olarak bilip hiç duyamadıkları bir şarkı..
          Başladı müzik,duymaya başladım onun sesini..efsane olarak kalmasından korktuğum en güzel şarkım ve söyleyeni..karşılaşmıştık sonunda..karşımda oturuyordu işte..kendinden emin bir ses tonu vardı,güçlüydü..dinlemeye başladım şarkıyı..onu bulmuştum ya sonunda..
          -Onu gördüğümde oturuyordu sessizce ve konuşmaya hiç niyeti yok gibiydi..şarabını yudumlarken sigarasını izliyordu.yan masaya geçtim oturdum masasına oturmamak için kendimle savaşıp.onun gibi şarabımı yudumlarken sigaramı yakacak ve izleyecektim..ama geldi masama oturdu sigaramı o yaktı,sigaramı izlemeye başladım..
Gözlerimde bişey arıyor gibiydi..uzun uzadıya baktı..bense gözlerinden süzülen gülümseyen dudaklarına yavaşça ilerleyen o damlayı izliyordum..nedendi o şimdi?kimdi?ne istiyordu?neden farklıydı?ne için gelmişti?farklı oluşunun farkında mıydı?konuşacak mıydı?yada gider miydi?
          Sanki duymuştu beni..başladı müziğim işte..dökülüyordu kelimeleri teker teker..’çocuk nefes al daha güçlü..boğulma insanların sığ sularında..kimseyi duyma kulaklarını tıka onların güzel yalanlarına..güneşten daha yakıcı gül,denizlerden daha tuzlu ağla,aşktan daha fazla sev,yalnızlıktan daha fazla nefret et,karanlıktan daha fazla üzül,aydınlıktan daha fazla mutlu ol..nefes al boğulma insanların sığ sularında..’ sonra diğer sorularımı duymuş gibi yanıtladı elleri ellerimdeyken..’ben gitmem çocuk gidemem..sen sensin ben benim..ama aslında sen bensin ben senim..sen beni buldun,kendini buldun nası bırakabilirim bırakabilirsin..’
          *izliyorumda insanları..her insan aynada baksada bulamıyordu kendini hiç.kimdi neydi?dinlemiyordu o farklı şarkıyı..insanlardan dinliyordu kendini..onların sığ sularında boğulmaya başlamışlar nefes alamıyorlardı..yazık..
Devamı Oku: Blogger ‘Facebook Beğen Butonu’ Eklemek

22 Haziran 2011 Çarşamba

İNSAN KOKU YILDIZ SİLÜET SES RÜYA MASAL VE YANITSIZ SORULAR

            Gecenin karanlığına bakıyorum şimdi oturmuş.. yıldızlardan medet umup aydınlatırlar diye bakıyorum öylece.. sanki onlarda söz vermiş ama tutmamışlar gibi kızıyorum onlara.sanki gizli bi anlaşma yapmışız ama oyun bozanlık yapıyorlar gibi sinirleniyorum hepsine tek tek.genede gözlerimi dikmiş bakıyorum belki diye keşkeler içinde..
             Aklımda birkaç soru kalmış geçmişten neden niye nasıl la başlayan cevabını henüz veremediğim.. hepsini sorduğumda kendime kızdığım tonlarca neden bularak aslında..anlam veremediğin ve artık anlamlandırmak istemediğim..belkide aslında benim için önemi kalmadıkları için bırakıyorum soruları havada..umarsızca onları yıldızlara satıyorum tek tek kızdıklarıma..onların olsun diyorum cevapların hepsi ve tek tek kaysınlar istiyorum yarın başka dilekleri için insanların..
             İnsanları düşünüyorum bakarken simsiyah geceye penceremden.yüzlerini yaptıklarıyla eşleştirmeye çalışıyorum bulanık silüetlerden ayıklarken birçoğunu..sorularımı onlara soruyorum bu defa..cevap veremiyor birçoğu susuyor gözlerini dikip benden istiyorlar gibi cevapları..bilsem sormazdım bunu atlıyorlar..birkaçı cevapları hazır bekliyormuş ama kim konuşmaya başlasa yüzünü kaybediyor gözlerini benden kaçırırken yakaladıktan birkaç saniye sonra..sesleri kalıyor sadece bisüre sonra onlarda silikleşiyor kendileri gibi,duyamıyorum cümlenin sonunu onlardanda.benle başlayan yarım kalan cümleler..bazılarının gözleri hala gözlerime deyiyor cewap veremeyenlerin.anlıyorum yavaşça onları. kendinden emin gözlerini ayrımadan gözlerimden yanıt buluyorlar sorularıma sanki ya da en başından biliyorlardı sadece cevaplarından korkuyorlardı.benim duymamdan değil kendileri sesli duymaktan korkuyorlar,alıyorum bakarken gözlerine korkunun kekremsi tadını..
               Birden burnuma koku geliyor.her olay her insan herhangi bişey..hepsinin ayrı bi hikayesi..kalabalıktan ayırıyorum eskiden duyduğum o kuvvetli kokuları.onlara soruyorum yarım kalan cevapları onlar anlatır diye düşünüp..bana hikayeler anlatıyorlar,yaşanmışlıklar,pişmanlıklar,keşkeler ve birazda hayallerden dem vuruyorlar..ben hepsini kazımışken aklıma tekrar ediyorlar çünkü onlarda bilmiyorlar aslında cevapları belki çıkarımda bulunur yanıtlarım diye umut ediyorlar..boşuna..
                Rüyalar geliyor bakarken karanlığa bu sefer..yanlarında insanları taşıyıp birçoğunu tanıdığım ama bir kısmını hiç görmediğim..onlar senaryoya uyuyorlar kendilerine rol seçiyorlar hergün farklı kılıklara bürünüp..susup sadece izliyorum anlamak için hepsini gerçekte..bazen rüya içinde rüyaya daldığımı hissediyorum onuda izliyorum sessizce uyanıcağımı bilip ama rüyada uyanıp ondanda uyanmayı bekliyorum bu seferde..
                 masallara sarıyorum son kez.onlar yanıt verir diyorum tüm masumluklarıyla.yalanda olsalar yanlışta olsalar anlatılırken değişselerde masumlardır..çocuklar gibi onlara inanmayı tercih ediyorum büyümeyi redd edip inadına.sonra onları okumaktan başkalarından dinlemekten sorulara yanıt bulmaktanda vazgeçip oturup kendi masalımı yazıyorum..her insan her koku her yıldız her silüet her ses her rüya gibi..
                 başrolu kendime biçip diğer rollere insanları oturtuyorum..kimi oyun sonuna kadar kalmak istiyor direniyor; bazıları bunun için çabalayıp rolleri üstlenip başarısız olup çıkıyor; bazıları öle bi uğrayıp bikaç replik sonrasında gidiyor; bazıları ise hep kalmak isteyip vazgeçiyor bianda,bazılarıysa çabalamadan sonsuzluğu kazıyor..
                Anlıyorum,fark ediyorum yavaşça..kim masalında yer verirse diğerinin masalına ozaman masal gerçeği buluyor diğeri için..her insanın her kokunun her yıldızın her silüetin her sesin her rüyanın istediği gibi..bunlrın hepsi aynı bir masal gibi..
Devamı Oku: Blogger ‘Facebook Beğen Butonu’ Eklemek

24 Şubat 2011 Perşembe

zehir

dudaklarımda zehrin tadı,canımı yakıo..ellerim sıcaktı ama hissizleşmişti zehirle birlikte bu sabah uyandığımda..zehir tüm vucudumu ele geçirior yavaşça..ölüorum sanki,belkide tam tersi..hepsi içinde ve panzehir zehrin özünde..zehire ulaşmalıyım ama nasıl?hayat buluorum yavaşça,ellerim üsüo ve hissedior yeniden.fakat agzımdaki tat unutturmamacasına daha da yakıor içimi..tebessümler,renkler,konusmalar acıtıo..
Devamı Oku: Blogger ‘Facebook Beğen Butonu’ Eklemek