.........güneşi öldürmek için kapat gözlerini...
Gürültü.. Saniyelere dagılmış biraz.. Bardak kırıldı
susamışken sen, elinden kayıp düştü.. yerdekileri toplamak yerine yeni bir
bardaktan su içmeye gidiyorsun..söylene söylene..belki biraz bağırarak..
onlar kalıyor orda haftalarca..belli ki unutmak istiyorsun
salonun tam ortasında olsa da kırıklar..toplamıyorsun işte..
Aslında toplamaktan kaçmanın sebebi; haftalara yayman..cam
kırıklarının keskinliğini azaltmak..korkaksın..korkuoyorsun işte elini
kesmekten acı çekmekten..nedendir korkun??gözyaşlarınla kan birleşseydi..ya da
birleşebilseydi..
Birini kırmaktan daha kötüdür kırıkları toplamamak..
Kendi kırıklarını toparlamamak..çok insan geçmiştir
hayatından seni elinden düşürüp kıran..sen camdan deilsin toparlanırsın,parçalansanda
aslında bütünsün..elinden düşüren, seni kaybeden, değerini yitirirken sen
tamamlanırsın zamanla..belki biraz kan belki biraz gözyaşı biraz da acı..ama
toparlanırsın..içinde çizikler kalır..senin için değerliyse kırıkların ve sahibi..
Kapattıgında gözlerini..öldürürsün güneşi..taparcasına
sevsende onu..aç gözlerini..gülümse şimdi..öldürdüğün güneşini karsında
bulacaksın..kırıldıgında da gülümse..öldürüyorsan kendini her
kırıldığında,gözlerini aç şimdi..kendini her kırıldığında daha güçlü bir araya
getirmiş olacaksın...