Yürüyorum yolda öylesine.. ne başlangıç önemli ne varılacak
yer..ben yola diğerleri gibi bir yere ulaşmak için çıkmadım..yol önemliydi
sadece seçtiğim.. biraz deniz kokusu olsun, güneş ısıtsın ama yakmasın, rüzgar
essin ama savurmasın, fırtına çıksın bazen ama dalgalarım hırçınlaşsın sadece
kimseyi batırmasın, yağmur yağsın bazende ama ıslatmasın bıraktığı tek şey
toprak kokusu olsun..yürüyorum..emin adımlarla ama ürkekçe..kulağımda salt bir
müzik benim için yazılmışçasına içimden yüksek sesle söylediğim ama benden
başka kimsenin duyamadığı..yürüyorum öylece..
Birçok renk çıkıyor karşıma ben yürüken.. kırmızı, turuncu,
mor, beyaz, mavi... her renk üstüme yapışıyor.. hepsi ayrı konumlanıyor bende
karışmıyorlar birbirlerine.. hepsi farklı hikayelerle geliyor birleşiyoruz
yağmur damlaları gibi.. bazılarıyla güçleniyoruz daha hızlı daha büyük
oluyoruz. Ama bazı renklerle ayrılıyor yollarımız gülümseyerek bazen
hüzünlenerek farklı yerlere doğru ilerliyor akmamız..
Tam yalnızım derken o çıkıyor karşıma ben gibi ama değil
gibi.. ben farketmeden benimle gelmiş aslında her yere..arada kaybolmuş
siyahlarla ama sonra gene ortaya çıkmış farketmemişim.. çünkü rengi değişmiş
bazen açık bazen koyu..
Oturuyorum bir banka sigara yakıyorum.. o da yakıyor..
kalkıp gitsem mi diyorum o da şüphe duyuyor.. her hareketimi o da tekrarlıyor..
aynaya bakmak gibi ama değil gibi..
Yavaştan alışıyorum varlığına..seviyorum..gidiyor,
kayboluyor işte gene sonunda karanlıkta.. her gidişte üzülüyorum..tam ben
üzülürken gülümsüyor göz kırpıyor sanki geri dönerken..o benimle biliyorum
artık..GÖLGEM..
’ Gölgem benim gerçekliğimdir.. ’
Üzerinize her yapışan renkleri sevin, saklayın.. dostluklar,
aşklar, aile.. hepsi bir renktir sizin üstünüzde.. ama gölgeniz..onu koruyun..O
tüm siyahlığı ve çıplaklığıyla aslında sizsiniz..